IC Enterra Gücünü Yenilenebilir Enerji Yatırımlarıyla Artırıyor
Yatırımlarını yenilenebilir kaynaklara odaklayan IC Enterra Yenilenebilir Enerji, hidroelektrik, güneş, rüzgâr ve depolama projeleriyle Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefine katkı veriyor.
IC Enterra CEO’su Cem Aşık, “Türkiye’nin yerli ve yenilenebilir enerji konusundaki potansiyelini değerlendiriyor, karbon salımını azaltıyor ve gelecek nesiller için temiz enerjiyi güvence altına alıyoruz. Yenilenebilir kaynaklardan elektrik üretimimizi yılın ilk yarısında yüzde 12,6 yükselttik” dedi.
IC Holding’in enerji sektöründeki 27 yıllık köklü deneyimi ve sürdürülebilirlik vizyonuyla faaliyetlerine devam eden IC Enterra; hidroelektrik, güneş, rüzgar ve depolama projeleriyle enerji dönüşümünde öncü rol üstlenmeyi sürdürüyor. Bugün toplam kurulu gücü 500 MW’a yaklaşan 9 hidroelektrik ve bir güneş santrali ile elektrik üretimi gerçekleştiren şirket, yeni yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Yurt içinde ve yurt dışındaki yenilenebilir enerji yatırımlarıyla orta vadede bugünkü kurulu gücünün iki katını aşmayı planlayan şirket, yüz binlerce hanenin yıllık elektrik ihtiyacını sürdürülebilir kaynaklardan karşılamaya devam edecek.
“Sadece bugünü değil, geleceği de inşa ediyoruz”
Yeni yatırımlarla birlikte ilk yarı yıl sonuçlarını değerlendiren IC Enterra CEO’su Cem Aşık, Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyelini harekete geçirdiklerini belirtti. Aşık, “Karbon salımını azaltıyor ve gelecek nesiller için temiz enerjiyi güvence altına alıyoruz. Yılın ilk yarısında elektrik üretimimizi %12,6 artırarak 813 MWh’ye ulaştık. Bu sadece bir üretim artışı değil, sürdürülebilir bir gelecek için verdiğimiz sözün yerine getirildiğinin göstergesi” dedi.
Cem Aşık şöyle devam etti: “Doğadan aldığımızı doğaya geri veren bir üretim anlayışıyla çalışıyoruz. 2024’te gerçekleştirdiğimiz başarılı halka arzla yatırımcılarımıza ve sektöre güven verdik. Türkiye’nin enerji konusundaki potansiyelini değerlendiriyor, karbon salımını azaltıyor ve gelecek nesiller için temiz enerjiyi güvence altına alıyoruz. ‘Dünya için enerji üretirken dünyayı koruma’ vizyonumuz, çeşitlendirilmiş portföyümüz ve verimlilik odaklı iş modelimizle güçlü finansal sonuçlar elde ediyor, yatırımcılarımız için sürdürülebilir değer yaratıyoruz. Hidroelektrik santrallerimizin coğrafi olarak dağılmış olması bu dönemde bize büyük avantaj sağladı. Ocak -Temmuz döneminde Türkiye genelinde kuraklık nedeniyle ana havzalardaki su miktarı yüzde 31 azalırken, santrallerimizin bulunduğu bölgelerin ortalamasında bu azalma yüzde 2 ile sınırlı kaldı. Hidroelektrik santraller yerli ve yenilenebilir kaynaklar olmalarının yanında, elektrik şebekesine dengeleme ve atalet hizmetleri sağlamakta çok özel konumları
nedenleriyle, elektrik ekosisteminde kritik önemlerini ve vazgeçilmez konumlarını korumaya devam edecekler. Erzin-2 GES de ilk yarıda üretimimize %14 katkı sağladı. Bu da ne kadar doğru bir yatırım kararı aldığımızı gösteriyor. Bu proje için yakın zamanda Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB) ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) gibi iki güçlü finans kuruluşu ile yapılan 65 milyon dolarlık anlaşma yatırımlarımıza duyulan güvenin en somut göstergesi.”
Depolama: Enerjinin geleceğini yeniden yazıyor
Türkiye’nin 2053 net sıfır emisyon hedefiyle uyumlu büyüme stratejisi yürüttüklerini vurgulayan Aşık, “Her yatırımımızda çevresel fayda sağlamayı hedefliyoruz. Türkiye’nin enerji arz güvenliği ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerindeki rolüne katkı veriyor; bulunduğumuz bölgelere istihdam ve teknoloji kazandırıyoruz. Biz yatırımcılarımızla birlikte sadece bugünü değil, geleceği de inşa ediyoruz” diye vurguladı.
Enerji sektörünün geleceğinde depolama teknolojilerinin kritik rol oynayacağını vurgulayan Aşık, “Erzincan’daki Bağıştaş Hibrit GES projesinin yanı sıra toplam kurulu gücü 500 MW’a yakın olacak depolamalı RES ve GES yatırımlarıyla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde depolamalı RES projelerimizden biri olan Ömer Depolamalı RES için ÇED olumlu kararı verildi; diğer projeler de bunu kısa sürelerde takip edecek. Depolama, enerjide oyunun kurallarını değiştirecek ve birçok fırsatlar sunacak bir teknoloji” dedi.
Avrupa’ya açılan ilk kapı: İtalya
IC Enterra’nın uluslararası büyüme stratejisi çerçevesinde birçok ülkeyi detaylı şekilde incelediklerini belirten Aşık, ilk adım olarak Avrupa’da İtalya ile yurt dışına açıldıklarını belirtti. Cem Aşık, “Türkiye’den doğup Avrupa’ya açılan sürdürülebilir bir enerji hikayesi yazıyoruz. İtalya’da iki rüzgâr projesi geliştiriyoruz. İzin süreçlerinin tamamlanmasından sonra santrallerin inşa sürecine başlayacağız. Ayrıca sürekli yeni projeleri incelemeye de devam ediyoruz. Bu ülkede yatırımlarımız faaliyete geçtiği zaman yabancı para biriminden ek gelir yaratacak. Hedefimiz, Türkiye’den doğan ama küresel ölçekte bir yenilenebilir enerji oyuncusu olmak” ifadeleriyle şirketin küresel vizyonunu aktardı.
HABER FOTOĞRAFLARI

